Aslında ölüm göründüğünden daha yakındır. Gönüllü olarak bir akıl hastanesi yatan Final Destination dan sağ kalan tek kişi, Ölüm’ün hayatını almaya geleceğini düşünerek hayatını sürdürmektedir. Ona deli derler ama aslında bir bakıma haklıdır. Ölüm, Route 23 otoyolunda hareket etmektedir. Arkadaşları ile hafta sonu kaçamağın a çıkan Kimberly Corman, yoldayken korkunç bir önsezi görür. Bu rüyadan korkan Kimberly, otoyola çıkan bağlantı yolunu kapatır. Sürücüler kornalarını çalarlar ve şikayete başlarlar. Ama ölüm işbaşındadır ve otoyolda çok kötü bir zincirleme trafik kazası olur. Kimberly sayesinde bağlantı yolunda kilerin hayatları kurtulur. Ama Kimberly henüz hiçbir şeyin bitmediğini bilmektedir. Ölüm bu kadar kolay aldatılamaz. Şimdi rastgele şekilde bir araya gelmiş olan bu grup, Kimberly’in bu çaresiz hayatta kalma mücadelesine katılmak zorundadırlar.

Final Destination film serisinin üçüncü filminde, lise öğrencisi Wendy Christensen, arkadaşlarının bir mının öleceğini gördüğü önsezisi sonrasında, eğlence trenini durdurmayı başaramamıştır. Okul arkadaşı Kevin Fischer ile ortaklaşa olarak, Ölüm’ün kazadan kurtulanları tekrar ziyaret etmesini önlemeye çalışırlar. lmde, Mary Elizabeth Winstead, Ryan Merriman ve Tony Todd rol alıyor.

Bir hafta sonu Nick ve arkadaşları, araba yarışı izlemeye giderler. Gittiklerinde Nick’in gözünün önüne aniden bir kaç dakika içinde gerçekleşecek olan kaza görüntüsü gelir ve hemen arkadaşlarını toplayıp oradan çıkartır. Birkaç dakika sonra kaza gerçekleştiğinde, Nick ve arkadaşları başta kurtulduklarına sevinseler de tehlike hala devam etmektedir. Çünkü kader, Azrail ile işbirliği yapmıştır.

Ölüm her zamanki gibi köşebaşında beklerken, Son Durak 5 yine dehşete düşürüyor. Şirketin düzenlediği bir gezi için yapılan otobüs yolculuğu sırasında Sam (Nicholas D’Agosto), kendisi ve birçok arkadaşı ile beraber başkalarının da ölümüne sebep olacak korkunç bir köprü yıkılışının önsezisini yaşar. Kendine geldiğinde önsezisinin başındaki bazı görüntülerin gerçeğe dönüştüğünü görür ve arkadaşı Peter (Miles Fisher) ve sevgilisi Molly’nin (Emma Bell) de içinde bulunduğu bir grup iş arkadaşını, ölüm onları yakalamadan apar topar oradan uzaklaştırır. Aslında hayatta olmamaları gerektiği gerçeğinden habersiz olan grup, ölümün onlar için seytani bir planı olduğunun farkına varınca, zamanları dolmadan bir çıkış yolu aramaya başlarlar.

Bir haneye tecavüz, bir ev kedisi, eski bir tarihi eser ve ödenmemiş bir elektrik faturasını içeren olaylardan sonra, iyi bir dövüşçü olan Ryo Sakazaki ve en iyi arkadaşı Robert Garcia, Ryo’nun kız kardeşi Yuri’yi Mr.Big olarak bilinen suç lordundan kurtarmak için Southtown yeraltı dünyasına doğru ilerleyecektir.

Terry Bogard’ın babası, dövüş sanatları üzerine eski bir el kitabını almak amacıyla Geese Howard adında bir adam tarafından öldürüldü. Terry büyüdüğünde, babasının ölümünün intikamını almak için nefrete kapılır, ancak Geese Howard’ı nasıl yeneceği konusundaki eğitimini tamamlamak istiyorsa bu nefreti yenmesi gerekir.

Mars Zırhı – altı parçadan oluşan bir zırh. Eski savaşçı Godimus’un soyundan herhangi biri altı parçayı da kendisi için bulursa, bir tanrı düzeyine eşit güçte alacaktır. Bununla birlikte, Godimus’un Laneti, aynı kişinin kendine dair tüm hissini kaybedeceğini ve çılgın bir ölüm makinesi haline geleceğini de belirtir.

Terry’nin öğrencisi olmak isteyen Tony adında bir çocuk, annesinin ve Terry’nin karşı gelmesine rağmen onu takip eder. Terry yurt dışında dövüşlere gitmektedir. Terry Bogart, daha önce hiç görmediği kadar güçlü bir düşman tarafından yenilir ve depresyona girer. Arkadaşları bu yeni düşmanın peşine düşerken Tony, Terry’nin inancını geri kazanması ve bu acımasız iblisi yalnızca kendisinin yenebileceği konusunda onu inandırmalıdır.

Ölümlerinden yüz yıl sonra, altı efsanevi kutsal savaşçı, kendilerini kötü bir tanrının eline teslim eden eski yoldaşlarına karşı adalet aramak için yeniden doğuyor! Altı savaşçı, son Aziz Asker Haohmaru ve yeminli düşmanları Shirou Amakusa’yı bulmak için feodal Edo eyaletini arar. İlahi ışığın takipçileri karanlığın güçlerine karşı zafer mi kazanacak, yoksa tarih tekerrür mü edecek? Yüz yıllık yolculukları sona ermeden altı samuray, kutsal kılıçlarından daha güçlü olan tek şeyin iradelerinin çeliği olduğunu kanıtlayacak!

Yıl 1945, 2. Dünya Savaşı’nın son günlerinde, Nazi’ler çok gizli bir uzay programı sayesinde ayın karanlık yüzüne kaçarak yok edilmekten kurtulmuştur. Büyük bir gizlilik içinde yaşadıkları yetmiş yıl süresince dev bir uzay gemisi filosuyla donatılmış muazzam bir uzay istasyonu kurmayı başarmışlardır. Ancak, Amerikalı astronot James Washington aya iniş yaparken ufak bir aksilik sonucu yanlışlıkla bu sırrı ortaya çıkarır. Bunun üzerine, Udo Kier’in canlandırdığı ‘Ay Führeri’ dünyayı geri alma zamanının geldiğine karar verir. Acaba bu sadece Amerika’da sürmekte olan başkanlık seçimleri için düzenlenen kampanyaların bir parçası mıdır? Daha şimdiden kült statüsüne ulaşmış olan Demir Gökyüzü muazzam set tasarımları, incelikli hicvi ve huysuz karakterleriyle dikkat çekiyor. Laibach’ın müthiş müzikleri de cabası.

Nazilerin dünyayı ele geçirmeye çalıştığı filmin devamında 20 yıl geçmiştir. Dünya nükleer savaş nedeniyle yaşanmaz hale gelmiştir. Kalan insanlar Naziler’in Ay’daki üssünde yaşamaktadır. Ancak burada yaşayanlar için yaşam koşulları kötüleşmeye başlayınca dünyanın merkezindeki gizli bir şehre yolculuk yapmak gerekir. Ancak bu sırada karşılarına Vril önderliğindeki şekil değiştirebilen bir sürüngenler ırkı ve onların dinozor ordusu çıkar.

Eski bir kitapçıdan alınan büyük, kalın kapaklı bir kitabın içinden girilen sihirli bir diyar. Uçan beyaz dev köpekler, cüceler, prensesler, konuşan ağaçlar, kaplumbağadan dağlar, bir çocuğun başından geçebilecek tehlikeli ve ilginç maceralarla dolu bir hikaye.

Los Angeles Cadılar Bayramı için hazırlanırken, maske takan silahlı soyguncular, bir soygunun ardından çıkan bir silahlı çatışmada dedektif James Knight’ın ortağı ciddi şekilde yaralar. Knight peşine düşerken soyguncular, dedektifin karanlık geçmişinin mevcut davasıyla çarpıştığı ve dünyasını yok etmekle tehdit ettiği New York’a kaçar.

The School For Good and Evil’a giden çocuklar, masal kahramanı olmak için eğitilir. Okulda bazıları prens ya da prenses olurken bazıları da cadı ya da büyücülerin olduğu kötü tarafa yönelir. Yakın arkadaş olan Sophie ve Agatha da gitmeyi çok istedikleri okula kabul edilir. Sophie kesinlikle prenses olmak istemektedir ancak Agatha karanlık tarafa daha çok ilgi duyar. Yolları ayrılan Agatha ve Sophie’nin bu süreçte arkadaşlıkları büyük bir teste tabi tutulur.

onfilmizle.com keyifli seyirler diler.

Hunların göçebe kabilelerinin Büyük Bozkırları yönettiği uzun zaman önce ilkel bir zamandı. Klanı yok edildikten sonra, Hora esir alınır, ancak gizlice intikamını almayı planlar. Şiddete meyilli savaşçıların ve ritüelci şamanların bu barbar dünyasında, hayatta kalmak ve intikamını almak için bir plan hazırlamalıdır.

Ayrı yaşadığı annesi intihar ederek ölünce Elly (Sarah Grey) yurtdışında hemşire olarak gönüllü olarak çalışmaktan eve dönmek zorunda kalır. Aile evini satmaya ve hayatını tekrar rayına oturtmaya kararlı, annesinin korkunç hayalleri tarafından perili bulur. Suçluluk duygusuyla tüketilen ve hızlı bir kaçış isteyen Elly, komada olan Bayan Ambrose’a (Meg Foster) tecrit edilmiş kabininde bakmak için Alma’dan (Mena Suvari) gelen geçici bakıcı teklifini kabul eder. Ama Alma’nın Elly için hain planları vardır ve çok geçmeden, ailesini nesillerdir rahatsız eden şeytani laneti kaldırmaya kararlı bir cadı avcısı olan Mary Lynn (Alexis Knapp) ile karşı karşıya kalır.Elly, Bayan Ambrose’un siyah sanatlarda bir geçmişi olduğunu ve Elly’nin annesiyle gizemli bir bağlantısı olduğunu keşfeder. Arkadaşı Beth (Sarah Dumont) ile gerçeği ortaya çıkarmaya çalışırken, Elly’nin sahte beyanlarla kulübeye çekildiği çok açık hale geliyor

1930’larda geçen Amsterdam, tanık oldukları cinayetin zanlısı haline gelen ve Amerikan tarihindeki en çirkin entrikalardan birini ortaya çıkaran üç arkadaşı takip ediyor.