Pars, otuzlarının başındaki inatçı, dürüst, adaletli ve centilmen bir sporcu. Profesyonel bir kafes dövüşçüsü olarak kariyerine, babasından aldığı ilhamla adım attı. Babası bu yolu istemese de, Pars başarılı bir dövüş sporcusu olmayı başardı.
Diğer bir profesyonel dövüşçü olan Kafkas, bir maç sırasında istemeden rakibinin ölümüne sebep olur. Bu trajik olay, Kafkas’ın spor kariyerine son vermesine ve sakin bir hayat sürüp evlenmesine neden olur. Ancak yıllar sonra, rakibinin oğlu olan Patron, intikam ateşiyle yanar; zengin ve nüfuzlu biri haline gelse de, babasının kaybının acısını bir türlü unutamaz. Patron, soğukkanlı ve zekice bir plan geliştirerek, babasının ölümüne yol açan Kafkas ve ailesini kaçırır ve gizli bir yere hapseder. Amacı, Kafkas’a babasının yaşadığı acıyı tattırmaktır.
Bu intikam planından en çok etkilenen kişi ise Pars’tır. Adil bir karaktere sahip olan ve profesyonellikten asla taviz vermeyen Pars, kendisini kuralsız ve ölümcül bir savaşın tam ortasında bulur. Bu savaşta hayatının aşkıyla tanışacak ve fiziksel gücünün yanı sıra zekasını da kullanma yeteneğiyle öne çıkacaktır. Özgür ve başına buyruk bir yapıda olduğu için babasından uzak yaşamayı tercih etse de, çevresi baba ve bahis çeteleriyle sarılmış durumdadır. Adrenalin dolu mücadeleler içinde, kafeste hayatta kalma savaşı vermek zorunda kalacaktır.