Kasım 18, 2024
26 Okunma
“Arcane”in ilk sezonu büyük bir başarıya imza attı. Yıllar içinde pek çok etkileyici animasyon karşımıza çıksa da “Spider-Man: Into The Spiderverse” bile “Arcane”in büyüsü karşısında biraz sönük kalıyor. Fortiche stüdyosu, ikinci sezonda da çarpıcı görselleriyle çıtayı yükseltmeye devam ediyor.Piltover ve Zaun arasındaki, güçlü elitlerle yeraltı dünyası arasındaki çatışma, ilk sezonun büyük p...
“Arcane”in ilk sezonu büyük bir başarıya imza attı. Yıllar içinde pek çok etkileyici animasyon karşımıza çıksa da “Spider-Man: Into The Spiderverse” bile “Arcane”in büyüsü karşısında biraz sönük kalıyor. Fortiche stüdyosu, ikinci sezonda da çarpıcı görselleriyle çıtayı yükseltmeye devam ediyor.
Piltover ve Zaun arasındaki, güçlü elitlerle yeraltı dünyası arasındaki çatışma, ilk sezonun büyük patlamasıyla son bulmuştu; fakat şimdi gerilim daha da tırmanıyor. Yazının geri kalanı ikinci sezonla ilgili keyif kaçırıcı detaylar (spoiler) içerebilir.
Dizinin yeni sezonunda Vi (Hailee Steinfeld) ve Caitlyn (Katie Leung) ya da Jayce (Kevin Alejandro) ve Viktor (Harry Lloyd) gibi karakterlerle daha sakin anlar geçirme fırsatımız oluyor. Ancak hikaye hız kesmiyor da. Jinx’in makineli tüfeği gibi hızla gelişen olaylar, izleyiciyi adeta olayların içine çekiyor, ancak bu yüksek tempo karakterlerin gelişim sürecini izlemeyi zorlaştırıyor.
Piltover Konseyi’ne yapılan roket saldırısı büyük bir etki yaratsa da, karakterlerden çok fazla bir eksilme yok. Bu sezon eski karakterlerin yanına Ambessa (Ellen Thomas) gibi güçlü yeni yüzler ve onu hedef alan Black Rose (Kara Gül) gibi gizemli düşmanlar eklenmiş durumda.
Bu sezon, Ambessa’nın Noxus askerleriyle saldırıların arkasında olduğunu öğreniyoruz. Tüm plan, Zaun saldırganlarını başarısız kılıp günü kurtaran kahraman rolünü oynamak üzere hazırlanmış. Ambessa, özellikle Hextech gücüne sahip olmak istiyor ve bunun için her türlü entrikayı çevirmeye hazır. 1.Kısım sonunda, Caitlyn’in Piltover’da sıkıyönetim ilan ettiği ve halkı dizginlemek adına sert önlemler aldığı bir düzen kurma yolunda ilerliyor. Tabii iplerin yine Ambessa’nın elinde olduğunu da belli.
Viktor ise adeta ölümden dönmüş ve neredeyse tamamen Hextech’e dönüşmüş halde, Zaun’daki shimmer (ışıltı) bağımlılarını iyileştirerek bir tür “metal mesih” haline gelmiş durumda. Viktor’un bu derin karakter yolculuğunu izlemek oldukça etkileyici.
Vi ve Caitlyn’in romantik ilişkisi, Jinx’i bulma ve adalete teslim etme arzusuyla karmaşık bir hal alıyor. Caitlyn, Jinx’e karşı intikam hisleriyle dolu. Sevika (Amirah Vann) ile Vi ve Caitlyn arasında geçen dövüş sahnesi ise oldukça çarpıcı. Bu sahnede Vi, Caitlyn’i Jinx’e ateş etmekten ve belki de Jinx’in bedenini siper eden küçük sokak çocuğuna zarar vermekten alıkoymak zorunda kalıyor.
Jayce, Ekko (Reed Lorenzo Shannon) ve Heimerdinger (Mick Wingert) ise şehrin derinliklerinde gizemli bir olayı araştırıyorlar. Yaptıkları bu keşif sonucunda “vahşi rün”ü serbest bırakıyorlar; bu durum Vi ve Jinx’in dövüşünü beklenmedik bir şekilde etkiliyor.
Sonunda Jinx (Ella Purnell) ve Sevika kaçıyor ve kargaşada kimse yaşamını yitirmiyor. Ancak Caitlyn’in annesinin tasarladığı havalandırma kanalları üzerinden Zaun halkını kimyasal bir saldırıya uğratma planı boşa çıkıyor. Piltover’ın her köşesine yayılan bu renkli dumanlar oldukça dikkat çekici, ancak zararsız gibi görünüyor.
İkinci sezonun 1.Kısım‘ını izlemek oldukça kayif verici, fakat olayların hızlı gelişimi ilk sezondaki daha dengeli tempoyu biraz arattı. Caitlyn’in yükselişi de hızlandırılmış gibi hissettirdi. Dizinin tarzı hala çarpıcı, ancak birinci sezona göre daha fazla görsel odaklı bir anlatım hakim.
Jinx ve Vi arasındaki stilize dövüş sekansları, yavaş çekimler, müzik ve vahşi rün efektleri görsel olarak başarılı, ancak birinci sezondaki ham ve gerçekçi dövüşlerin etkisini vermedi.
Silco’nun yokluğunda hikayeye Warwick’in eklenmesi güzel bir yenilik olsa da, onun yaratılış sürecini sürekli izlemek biraz fazla gelebiliyor. Üçüncü bölüm sonunda onunla ilgili bir sahne göstererek meseleyi kapatmak daha etkili bir tercih olabilirdi.
Bu ilk üç bölüm, kalan sezonun hikayeyi sıkıştırmak adına hızlı bir kurulum olduğunu düşündürüyor. Birinci sezondaki organik ilerleyişe kıyasla analtım daha aceleci, bu da beş sezonluk bir plandan iki sezona düşüşün getirdiği bir sonuç gibi duruyor. Bu durum üzücü olsa da, animasyonun kalitesi hala büyüleyici ve karakterlerin yolculukları ilgi çekici olmaya devam ediyor.
Modern pop müzik sahneleri atmosferi biraz kopuk hissettirebiliyor, ancak genel olarak dizi hala güçlü bir görsel deneyim sunuyor.
Ezgi Eyici