Eleştiri: Bir Oturuşta Bitireceğiniz O Dizi: “Nobody Wants This”!

Eleştiri: Bir Oturuşta Bitireceğiniz O Dizi: “Nobody Wants This”!

Kasım 12, 2024

11 Okunma

26 Eylül 2024’te Netflix’te yayınlanan romantik komedi “Nobody Wants This”, izleyicilerle buluştuğu andan itibaren başarı yakaladı. Modern ilişkilere ayna tutan dizi, sağlıklı bağlanma için bir el kitabı niteliğinde.Değerlendirmemize geçmeden önce gelin dizinin konusuna bir göz atalım!Cinsellik konulu bir podcast yapan agnostik sunucu Lorraine (Kristen Bell) ve sevgilisinden yeni ayrılmış...

26 Eylül 2024’te Netflix’te yayınlanan romantik komedi “Nobody Wants This”, izleyicilerle buluştuğu andan itibaren başarı yakaladı. Modern ilişkilere ayna tutan dizi, sağlıklı bağlanma için bir el kitabı niteliğinde.

Değerlendirmemize geçmeden önce gelin dizinin konusuna bir göz atalım!

Cinsellik konulu bir podcast yapan agnostik sunucu Lorraine (Kristen Bell) ve sevgilisinden yeni ayrılmış haham Noah (Adam Brody) birbirlerine aşık olurlar. Acaba ilişkileri; farklı yaşamları ve ailelerine rağmen ayakta kalabilecek midir?

Eleştirinin bu noktasından sonra yazacaklarım diziyi izlemediyseniz bölümlerle ilgili fazla bilgi içeriyor olabilir.

Ana karakterlerimiz ile değerlendirmemize başlayalım.

Dizide çoğu yapımın aksine birbirlerine hislerini itiraf etmeye çalışıp bir türlü bir araya gelemeyen bir çift yok. Bunun yerine, başından itibaren birlikte olmak isteyen ve bunun yollarını bulmaya çalışan bir ikiliyi izlemek çok yenilikçi hissettiriyor. “Sonsuza kadar mutlu yaşadılar” yazısından ötesine gitmek isteyen izleyiciler için bu dizi birebir.

İnançlarına oldukça bağlı bir Haham olan Noah, bağlanma sorunları yaşayan Lorraine ile oldukça sağlam temelli bir ilişki inşaa ediyor. Lorraine de bu süreç boyunca açık ve dürüst bir iletişim sürdürüyor.

Dini sorumlulukları olan romantik başrol ile ilişkiler konusunda şansı yolunda gitmeyen 30’larındaki kadın ilişkisi, pek çoğumuza yabancı gelmeyecek bir dinamik.

Fleabag” dizisinde Fleabag-Rahip ilişkisini heyecanla takip edenler, bu diziyi de beğenebilir. Elbette “Fleabag” ve “Nobody Wants This” arasındaki bu paralellik, insanda bunun bir esinlenme mi yoksa orijinal bir hikâye mi olduğu sorusunu uyandırıyor. İşte o zaman izleyici, gerçek bir hayat hikâyesiyle karşılaşıyor.

Çünkü dizinin geliştiricisi Erin Foster, diziyi kendi hayat hikâyesinden esinlenerek yaratıyor. Sanatçı diziyi, “yarı otobiyografik” olarak değerlendiriyor. Foster, kendi hayatında da Yahudi bir adama aşık olduktan sonra din değiştirmeye karar veriyor. Eşi Simon Tikhman, o kadar inançlı biri olmasa da ailesinin Yahudi biriyle evlenme ricasını geri çevirmek istemiyor. Tikhman, şu an ortağı olduğu bir şirkette müzik yapımcılığı yapıyor.

Erin Foster ise ünlü müzisyen ve yapımcı David Foster’ın kızı. Podcast sunuculuğunun yanında oyunculuk, senaristlik ve tabii ki yapımcılık yapıyor. Foster aynı zamanda kız kardeşi Sara Foster ile “The World’s First Podcast” isimli bir podcast sunuyor.

Diziye geri dönecek olursak, Noah ve Lorraine dizinin ana odağı olan çift olsa da pek çok insanın aklında kalan bir diğer ilişki ise Morgan ve Sasha ikilisi. İzleyiciye “arkadaş mı kalacaklar yoksa romantik bir ilişkiye mi evrilecek?” sorusunu sorduran dinamikte Sasha’nın kadın bir arkadaş edinmeye olan hevesi, yine dizilerde çok tanıklık etmediğimiz bir dostluk doğuruyor, en azından ilk sezon için. Karakterlerin ilişkilerinin ne yönde ilerleyeceği ise olası bir ikinci sezonda cevaplanacak.

Diğer dizilerden farklı bir rol dağılımı da bu yapımda dikkat çekiyor. Pek çok romantik komedide yardımcı karakterler ana karakterin hikâyesini ilertmek için bitirmeye fırsat bulamadıkları cümleleri ve hızlıca eşleştikleri diğer yardımcı karakterlerle var olsalar da bu dizide gerek ekran süreleri gerek karakter işlenişleriyle yardımcı karakterler de ana karakterler kadar ilgi çekici bir yere sahip.

Dizide çoğu performans başarılı olsa da Lorraine’in annesi, hikâyede en zorlama hissettiren karakter oldu. Sürekli tek cümlelik şakalar yapan ve devamını getirmeyen yapısıyla karakter, sıradan ve eskimiş bir komedi dizisine ait olmalıymış hissettirdi.

Sevmediğim bir başka detay ise erkek karakterlerin kadın karakterlerden çok daha sempatik olması oldu. İyi kalpli ve saf erkeklerle eşleşen uyanık kadınlar, dizide güvenilir kadın eksikliği hissettirdi. Öyle ki sanki diziyi izlerken Lorraine dışında hiçbir kadın karaktere tam olarak güvenemiyoruz.

Fakat son bölümde bu sorunun azaldığını gözlemliyoruz. Morgan ve Lorraine ilişkisi izlediğimiz işin sadece bir romantik ilişki değil aynı zamanda kardeşlik üzerine bir dizi olduğunu hissettiriyor. İkilinin dürüst ve şahsına münhasır kişilikleri izleyiciyi çok eğlendiriyor.

Sonuç olarak dizi, keyifli bir vakit vaat eden ve sağlıklı ilişki kurmak için ipuçları bulunduran bir yapım olarak Netflix kütüphanenizde yer edinebilir.

Beren Demirci

Yorum Alanı