İki genç kızın kaybolmasının ardından, aceleci bir genç polis memuru olan Paul Chartier, "Maldoror" adlı birime atanmıştır. Bu gizli ekip, tehlikeli bir cinsel suçlu üzerinde izleme yapmak amacıyla kurulmuştur. Fakat operasyon beklenildiği şekilde yürümediğinde, hukuk sisteminin eksikliklerinden bıkan Chartier, suçluları kendi başına yakalamak için bir av sürecine girer.

Film, New York'un JFK havaalanına varınca sarı bir taksiye binen genç bir kadını konu alıyor. Şoför Clark arabayı çalıştırır, ikili tuaf bir yolculuğa çıkar. Aralarında hiç beklenmedik bir konuşma yaşanır. Hoş bir sohbet olarak başlayan konuşma, hızla gizemli ve ilginç bir şeye dönüşür. Seks, ilişkiler, kırılganlık ve kayıplar hakkında birbirlerine bazı samimi açıklamalar yaparlar. İnsan ilişkilerinin karmaşıklığını inceleyen film, bir yabancıyla tesadüfen karşılaşmanın insan yaşamını nasıl değiştirebileceğini bizlere anlatıyor...

Karısının kaybından bu yana huzur bulamayan tanınmış bir iş adamı olan Karsh, hayatta olanların ölen yakınlarını görmelerine imkan tanıyan devrimsel ve tartışmalı bir teknoloji yaratır. Bir gece, Karsh'ın eşinin de bulunduğu pek çok mezar hasar görür ve o, suçluları tespit etmek için harekete geçer.

"Emily", 30 yaşında hayatını kaybeden dünyanın en tanınmış, gizemli ve provoke edici yazarlarından biri olarak kabul edilen sıra dışı ve uyumsuz bir kadının dönüştürücü, canlandırıcı ve ilham verici kadınlık serüvenini tasvir ediyor.

Malegaon’un sakinleri, hayatın sıkıcılığından ve gündelik zorluklardan kaçışı Bollywood’un renkli dünyasında bulur. Hayali bir film çekmek olan amatör sinemacı Nasir Şeyh, aynı tutkuyu paylaşan arkadaşlarıyla bir araya gelir. Bu film sadece bir yapım süreci değil, aynı zamanda kasabanın ruhunu yeniden canlandıran bir diriliş öyküsüne dönüşür. Her sahne, Malegaon’un umut dolu kalbini yansıtır.

Amerika'nın karmaşık yapılı, kalabalık bir metropolünde sıradan bir günü geride bırakmaya hazırlanan bir grup ev arkadaşı, verdikleri bir partiyle gecenin karanlığına dalar. Ancak eğlence dolu saatler, tek bir yanlış anlama sonucu geri dönülmez bir trajediye dönüşür. Masum bir adam istemeden hayatını kaybeder. Bu ölümle birlikte, gençlerin hayatı bir daha asla eskisi gibi olmayacaktır.Başta paniğe kapılsalar da, suçu örtbas etmeye karar verirler. Bu karar, onları içinden çıkılmaz bir yalanlar ağına sürükler. Her yeni gün, daha fazla manipülasyon, daha fazla sır ve daha çok gerilim anlamına gelir. Suçluluk duygusu, aralarındaki bağları yavaş yavaş çürütmeye başlarken; polis soruşturması, mahalledeki dedikodular ve toplum baskısı üzerlerinde ağır bir yük oluşturur.Zamanla aralarındaki güven sarsılır, dostluklar çözülmeye başlar. Her biri kendi çıkarını korumak için sınırları zorlamaya, hatta birbirine ihanet etmeye yaklaşır. Ancak asıl kırılma noktası, öldürülen adamın ailesinin gerçeğin peşine düşmesiyle gelir. İntikam duygusuyla hareket eden bu gizemli aile, ev arkadaşlarının hayatlarını kabusa çevirir.Artık sadece kendi vicdanlarıyla değil, ölümcül bir tehdit ve giderek daralan bir çemberle de yüzleşmek zorundadırlar. "Kayıp İzler", sadece bir suç hikayesi değil; aynı zamanda insan ruhunun karanlık kıvrımlarına yapılan sarsıcı bir yolculuk.Film; arkadaşlık, sadakat, suç ve vicdan temalarıyla izleyiciyi sıkı sıkıya yakalarken, her karakterin içsel çatışmalarını ve ahlaki ikilemlerini derinlemesine keşfeder. Gerçekler bir bir su yüzüne çıktıkça, izleyici şu soruyla baş başa kalır: Bir hatanın bedeli ne kadar büyük olabilir?

Beklenmeyen bir misafir, kopan aile bağları, sona yaklaşan arkadaşlıklar. Ali, Büşra, Güray ve Efe, tamamen birbirlerinden uzaklaşmadan önce bir yalnızlık sarmalının ve kişisel hayatlarının çöküşünün eşiğindedirler...

Hastanenin kafeteryasında içine kapanık olan Nihat, işe yeni başlayan gizemli kadın Ayşe nedeniyle şaşkınlık yaşamaktadır. Ayşe’nin belirgin biçimde çekici davranışları Nihat’ı hem rahatsız ediyor hem de gergin hissettiriyor. Kocasının uzun süre hapis yatacağına dair dedikodular olsa da, Nihat, Ayşe’nin evinde akşam yemeği davetini isteksizce kabul eder. Bu durum, tuhaf ve riskli bir ilişkinin başlangıcıdır. Nihat, kadının kocasına ait bir fotoğraf bulduğunda ve onunla inanılmaz biçimde benzerlik taşıdığını fark ettiğinde, durum daha da tehlikeli bir hale gelir.

Ülke müziği sanatçısı Will Brown'un eşi öldükten sonra, acısı kariyerini geri planda bırakmasına sebep olur ve onu kızından uzaklaştırır; ta ki zeki ve yetenekli bir at eğitmeni, ona yeniden yaşama arzusu aşılayana dek, güç, affetme ve zarafet sunar.

Edward Yang'ın 1999'daki Guling Jie Shaonian Sha Ren Shijian adlı eserinden bu yana en dikkat çekici ve belki de en başarılı filmi olan bu 2000 yapımı, modern Taipei’deki bir ailenin üç neslini bir düğün töreninden cenaze merasimine kadar izliyor. Üç saatten fazla süren film boyunca, hiçbir an gereksiz hissettirmiyor.Yang, bu sefer amatör aktörlerle çalışarak, önemli bir yazar ve yönetmen olan Wu Nien-jen'den ilham alıyor. Filmin orta yaşlardaki ana karakteri N. J. , başarısız bir bilgisayar şirketinin sahibidir ve 30 yıl önce terk ettiği bir kadınla (Su-Yun Ko) Tokyo'da gizli bir buluşma ayarlamak istemektedir. Diğer önemli karakterler arasında N. J. ’nin sekiz yaşındaki oğlu (Jonathan Chang), genç kızı (Kelly Lee), ruhsal problemlerle mücadele eden eşi (Elaine Jin), komada yatan kayınvalidesi (Ru-Yun Tang) ve maddi zorluklar yaşayan kayınbiraderi (Hsi-Sheng Chen) bulunuyor. Yang-Yang adındaki, insanlar arkasında görünmeyen nesnelerin fotoğraflarını çekmeye takıntılı olan oğlu, gerçeğin bir kısmının gözden kaçtığına inanıyor. Farklı bakış açıları ve derin duyguları bir araya getirirken, Yang’ın sunumu modern sinemanın en etkileyici aile portrelerinden birini sergiliyor.

Sevim, 55 yaşlarında ve uzun yıllardır Ayten’in evine gündelikçi olarak gitmektedir. Ayten ise 75 yaşında olup evinde düzeni sağlayan kişidir. Lena, 25 yaşlarında ve Ayten’in bakıcısıdır. Lena, Ayten’in evinde yatılı kalmaktadır. Sevim, Lena’nın bu işte çalışmaya başlamasına vesile olmuştur ve dolayısıyla Lena üzerinde belirgin bir etkisi vardır. Fakat bir gün Lena, Ayten’in evinde geçirdiği bir kaza sonucunda sigortası da olmadığından Ayten’e karşı dava açar. Ayten ve oğlu Ergin, Sevim’den, yıllardır evlerinde gündelikçi olarak çalışan bu kadının davadan vazgeçmesini sağlamasını isterler. Sevim, başta Lena’nın sorununu Aytenler lehine çözmeye odaklanmışken, işler beklediği gibi gitmez ve çelişkilerle dolu bir duruma sürüklenir. Sonunda, Sevim bu süreçte bir çıkmaza girer...

Holly Golightly, alışılagelmişin dışında bir New York şehri sosyetesi, Brezilyalı zengin bir adamla nişanlanmaya niyetlenmiştir. Fakat genç yazar Paul Varjak, onun yaşadığı binaya yerleştiğinde, geçmişi aralarına sızmaya başlayacaktır.

1950’lerin başlarında geçen öyküde, henüz 15 yaşında olan ve yetimhanede hamile kalan Cecilia’nın hikâyesi anlatılıyor. Hamileliği gizlemek amacıyla, ömür boyu ona eşlik eden hizmetçisi Alma ile birlikte, çocuğunu evlat edinmek isteyen Ida’nın yaşadığı izole malikaneye gönderilir. Burada, üç kadın arasında yalnızlıklarını ve arzularını sarmalayan eşsiz bir bağ oluşur. Ancak bebeğin gelişi, kurdukları bu dengeli hayatı altüst edecek ve beklenmedik sorunları beraberinde getirecektir...

Son zamanlarda büyük bir depreme hazırlık yapan bir Japon şehrinde, bir grup genç arkadaş, artan stresin ortasında kişisel sorunlar ve kopan bağlarla başa çıkmaya çabalar.

Genç bir kız olan Eun-joo aniden ortadan kaybolur. Günler geçtikçe ne bir iz bulunur ne de bir haber alınır. Polis soruşturması sonuçsuz kalırken, kaybın üzerinden iki hafta geçmiş ve umutlar tükenmeye başlamıştır. Resmi makamlar kızın hayatını kaybetmiş olabileceği ihtimalini düşünürken, çaresiz kalan anne son çare olarak doğaüstü bir yola başvurur.Güvendiği bir medyumdan yardım isteyen anne, kızının hâlâ hayatta olduğunu öğrenir. Medyum, bu gizemli kaybın aydınlatılmasının tek yolunun Gong Gil-yong adındaki eski bir dedektiften geçtiğini söyler. İlk başta bu tarz işlere mesafeli duran Gong, medyumun verdiği bilgilerden bazıları gerçeğe dönüşünce şüphelerinin yerini meraka bırakır.Kızın izini sürmek için medyum Kim Joong-san’la birlikte çalışmaya karar veren Gong, akıl ve sezginin iç içe geçtiği bir soruşturmanın içine çekilir. Gerçeğe ulaşmak için zamanla yarışırken, karşılarına çıkan her ipucu onları daha da karanlık ve beklenmedik bir sona yaklaştıracaktır.

Hollywood'un genç ve parlayan yıldızı Jessica, Noel temalı filmler yaparak tanınmaya başladı. Ancak, yakışıklı kanal müdürü Christopher, en son projesini durdurma tehdidinde bulunduğunda, Jessica'nın asistanı Reena ironik bir durumu işaret eder: Jessica sadece Noel filmine hayat vermeye çalışmıyor, aslında bir Noel filminin içinde yaşayarak bu mücadeleyi veriyor. Jessica şimdi, hem filmini hem de hayatını mutlu bir sona ulaştırmak için klasik tüm klişeleri - oyuncularının birbirlerine aşık olup ayrılmaları, isyancı bir elf köpeği ve düşmanı hakkında hissettiği romantik duygular - bir arada idare etmek zorundadır.

Ebeveynlik tecrübesi bulunmayan Jason, nişanlısının kuşkulu çocuklarını etkilemek amacıyla evlenmeden önce bir serüvene atılmaya karar verir. Nişanlısının işlerini tamamlamasından günler önce ailesinin uzak dağ evine gitme planları bir anda bozulur ve bu serüven, yeni ailenin beraber yaşama yolunda karşılaşacağı zorluklara dönüşür.

Cerrahi bölümdeki yataklı bir günde her şey normal görünse de, personel eksikliği yüzünden durum kısa sürede karmaşık hale gelir. Hemşire ekibi yetersizdir, iş yükü fazladır ve her yerde bir eksiklik hissedilir.Bu zorlu şartlara rağmen, deneyimli ve fedakar hemşire Floria, hastalarıyla ilgilenmek için tüm çabasını gösterir. Her hastaya bir umut, her yaraya bir ilaç sunmaya çalışır. Ancak zaman geçtikçe, artan görevler, göz ardı edilen uyarılar ve tükenmişlik hissinin sessiz etkisi altında vardiya kontrol dışı bir hale gelir.Günün sonunda, bastırılmış hisler ve biriken baskı, Floria’nın iç dünyasında patlak veren bir fırtınaya dönüşür. Ve bu fırtına, hastane koridorlarında sarsıcı bir patlama ile kendini gösterir."Son Nöbet", sağlık sistemindeki gözden kaçan sorunları, bir hemşirenin perspektifinden duygusal ve çarpıcı bir biçimde işliyor. İnsan sınırlarının, dayanıklılığın ve sessiz kahramanlığın öyküsü.