Şevket ile Cemile, kendi dünyalarına çekilmiş, birbirlerine ve Sarıkız ismini verdikleri ineklerine büyük bir sevgiyle bağlı bir çifttir. Fakat bir gün, ineklerinin Atatürk büstünü devirmesiyle hayatları beklenmedik bir şekilde altüst olur. Olay, kısa sürede köy sınırlarını aşarak büyük bir skandala dönüşür ve çift, çevrelerindeki şaşkın ve endişeli kalabalığın içinde kendilerini bulur. Muhtardan ihtiyar heyetine, askerlerden bürokratlara kadar herkes bu olayın peşine düşer. Sorun büyüdükçe, herkes giderek daha komik ve absürt durumların içine sürüklenir. Şevket ve Cemile, bu garip girdaptan nasıl kurtulacak? Sarıkız, eski özgürlüğüne kavuşarak huzurlu günlerine dönebilecek mi?

Setlerde figüranlık yaparak hayatını kazanan Çetin’in en büyük hayali, bir gün başrol oyuncusu olmaktır. Senelerce yurtdışında yaşayan ve orada korsan CD satıcılığı yapan Necmi ise memlekete döndüğünde kendini yönetmen olarak tanıtmıştır. Muzo ise her işe girip çıkan fakat hiçbirisinde dikiş tutturamamış bir adamdır. Bu üç arkadaş, Necmi’nin yazdığı bir senaryoyu hayata geçirmeye karar verir. Hikâye bir yol macerasını konu almaktadır. Çetin, çekimler için eniştesinin eski minibüsünü tamir ettirir. Tam yola çıkmak üzereyken, ailesinin zoruyla yaşlı bir adamla evlendirilmek istenen Seda, düğünden kaçarak minibüse gizlice saklanır. Böylece kahramanlarımız, beklenmedik olaylarla dolu bir yolculuğa adım atar...

Kasabada rehber olarak çalışan ve mutluluğuyla herkese neşe veren Yasemin ile soğuk şakalarıyla tanınan ve babasının ölümünün ardından yalnız kalıp kasabaya taşınan Emre, birbirlerine aşık olurlar. Ancak bir gün Emre'nin İstanbul'da yaşayan eski sevgilisinin kasabaya gelmesiyle her şey değişir.