1930’ların Zonguldak’ı… Cumhuriyet balosu coşkuyla 29 Ekim gecesini aydınlatmaktadır. İki ay önce bu sakin ve sıkıcı kömür kasabasına taşınan maden mühendisi Halit, eşsiz güzellikteki karısı Mükerrem ve Halit’in sığıntısı, aynı zamanda kız kardeşi olan Seniha da davetliler arasındadır. Kentin en varlıklı ailesinin oğlu Nüshet, Mükerrem’i dansa davet ettiğinde, gözlerden uzak bir köşede onları izleyen Seniha, yengesinin bu genç ve yakışıklı delikanlının cazibesine direnemeyeceğini hemen anlamıştır. O an, Tanrı’nın ona çirkinliğin kaderine boyun eğen bir figür olmaktan çıkıp, güzelliğin yazgısını belirleyen bir el olma fırsatını verdiğine inanmıştır.