Rose, uzun yıllardır nedeni bilinmeyen bir hastalık nedeniyle tekerlekli sandalyeye bağımlıdır. Umutları tükenmeye başladığında, kızı Sofia ile birlikte İspanya'nın etkileyici sahil kenti Almería'ya doğru hareket eder. Bu seyahatin amacı, gizemli yöntemleriyle bilinen şifacı doktor Dr. Gomez’den tedavi aramaktır.Ancak Almería'nın güneşle ısınmış sokakları ve sıcak atmosferi sadece fiziksel bir iyileşme sunmakla kalmaz, aynı zamanda bastırılmış isteklerin ve özgürlük arayışının da kapılarını aralar. Annesinin hastalığı yüzünden hayatı boyunca arka planda kalan Sofia, burada içsel zincirlerinden kurtulmaya başlar.Sofia'nın dönüşüm sürecinde karşılaştığı en büyük etki, büyüleyici ve sırlarla dolu bir gezgin olan Ingrid olur. Ingrid’in özgür ruhu, Sofia’nın bastırdığı yönlerini ortaya çıkarırken, anne-kız arasındaki hassas ilişki de sarsılmaya başlar.

Jane Fairchild, 1. Dünya Savaşı sonrası İngiltere'sinde yaşamaktadır ve aristokrat Niven ailesinde hizmetçilik yapmaktadır. Devamlı alışmakta olan Jane, Anneler Günü sebebiyle bir gün izin alır. Bu izin gününde ise başka bir kadın ile evlenecek olan sevdiği adamla gizli bir görüşme yapmaya çalışır.

Niflheim isimli bir buzul gezegende bulunan keşif kolonisi, Mickey adında bir klonu gezegendeki zor ve tehlikeli görevlere gönderir. Mickey'nin kolonideki önemi ise öldükten sonra yeniden klonlanabiliyor ve birçok anısını hatırlayabiliyor olmasıdır. Günün birinde yedinci klon Mickey7'nin tehlikeli bir görev sırasında kazada öldüğü zannedilir. Ama gerçekte Mickey7 hayatta kalmıştır ama koloni çoktan Mickey'nin yeni bir klonunu yaratmıştır. Sonuç olarak Mickey7 ile yeni Mickey8 klonu arasında savaş başlar...

Konusu Tudor İngiltere'sinde geçen filmde Kral VIII. Henry'nin altıncı ve aynı zamanda son eşi olan Katherine Parr, Protestan inançları ile mücadele verirken kralın öfkelenmesine neden olur. Entrika ve komplolarla dolu bir sarayda hayatta kalmaya çalışan Katherine, zulmün olmadığı bir geleceğin umuduyla karşı karşıyadır. Fakat Kral'ın ihanetlerle ve hırslarla dolu dünyasında hayatta kalabilmek için kaçınılmaz kararlar vermesi gerekmektedir.

Julian Albans 11 yaşındadır ve deforme bir yüzle doğmuş bir sınıf arkadaşını küçümsemekte olan acımasız bir çocuktur. Julian'ın yeni okuluna alışmasına yardımcı olmak için Paris'te yaşayan büyükannesi Sara, 2.Dünya Savaşı esnasında Nazi işgali altındaki Fransa'da Yahudi bir kız olarak geçirdiği çocukluğunu anlatacaktır.