Annesinin ani ölümünün ardından, yumuşak huylu ancak kaygılı bir adam, memleketine dönüş yolculuğunda en derin korkularıyla yüzleşmek zorunda kalır. Bu hikaye, annesine ulaşmaya çalışan paranoyak bir adamın macerasını anlatıyor. Kaygı krizleri ve korku ataklarıyla boğuşan Beau, annesini ziyaret etmek üzere çıktığı yolda onu bekleyen karanlık güçlerle ve görünmeyen gözlerle karşı karşıya geliyor. Aynı zamanda iç dünyasının gizemlerini ve annesiyle olan ilişkisini çözmeye çalışıyor. Film, günümüz dünyasının duygusal karmaşasını ve kolektif bilinmezliklerini mercek altına alarak, bir adamın yalnızca kendi yolculuğunu izlerken her adımda korku ile mizahı ustaca harmanlıyor.

Güçlü bir büyü sonucu ebeveynleri dev canavarlara dönüşen bir genç prenses, büyüyü bozmak için daha önce hiç gitmediği diyarlara doğru bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır.

Armand Goldman Güney Miami sahilinde 'Kuş Kafesi' adındaki bir gece kulübünü işleten bir 'gay'dir. Uzun zamandır Armand'ın sevgilisi olan Albert ise 'Kuş Kafesi'nin yıldız şarkıcısı. Onların heteroseksüel oğullları Val (aslında Armand'ın eski evliliğinden öz oğludur) onlara geldiğinde nişanlandığını açıklıyor. Nişanlısı ise Amerikalı bir senatörün kızıdır. Daha da kötüsü senatör ve eşi Val'in babasını ve 'annesini' merak ettiğinden Miami'ye bir ziyarette bulunmak istiyorlar...