Ünlü akademisyen Berna Tuna'nın hayatını kaybetmesi, kocası Macit için hem geçmişte yaptığı hatalarla yüzleşme hem de uzun süredir ihmal ettiği kızı İpek'le bağlarını yeniden kurma şansı doğurur. Ancak Macit’in bu yeniden başlama arzusu, oğlu Alp ile Berna’nın sadık asistanı Feyza’nın duygusal bağlılıklarının yarattığı gerilimle sınanacaktır.

Hastalığından dolayı ölümün yaklaştığının farkında olan Hamdi, Tarlabaşı’nda perukçuluk yapıyordur. Ölmeden önce gerçekleştirmek istediği, ancak bunun neredeyse imkânsız olduğuna inandığı tek hayali, televizyonlarda görmüş olduğu cenneti andıran Brezilya’ya gitmektir. İşlettiği dükkânının penceresinde sigara içmekte iken karşı kaldırımda dikilmiş peruk takan bir fahişeyi izleyerek geçirdiği günlerinden birinde, uzun ve güzel saçlarını satmak için bir kadın içeriye girer. O günün ardından ilginç bir takıntının etkisine giren Hamdi, kadını adım adım izlemeye başlar. Yaptığı bu huzursuz takip, saç telleriyle birbirine bağlanmış üç hayatı hiç beklenmedik bir şekilde bir araya getirir...