Farklı hayatlar yaşayan dört kız kardeş, babalarının ölümünden sonra miras olarak kendilerine kalan pansiyonda tekrar bir araya gelirler. Uzun bir süre sonra aynı mekanda bir araya gelmek, aralarındaki bağları anlama ve birbirlerine karşı affedicilik geliştirme adına bir adım niteliğindedir.

Kayseri’deki bir köyde, verimsiz geçen bir yılın ardından köyün gençleri büyük bir hayal kırıklığı yaşamaktadır. Soğuk hava nedeniyle meyve ağaçları mahsul vermezken, yağmursuz yaz da hasadı yarıya indirir. Köyün delikanlılarından Cemil ve Osman, bu şartlar altında nişanlıları Fatmagül ve Şifa ile evlenemeyeceklerini düşünmeye başlar. Ancak Alamancı Hüseyin’in kızı Ceylan’ın köye döneceğini öğrenmeleriyle işler değişir. Cemil ve Osman, Ceylan ile evlenip Almanya’ya gitme hayalleri kurarlar. Ancak bu planlarının önünde büyük bir engel vardır: her ikisi de nişanlıdır. İkili, Ceylan’ın dikkatini çekmek için çeşitli yollar denerken, Ceylan köyde sulama sistemini iyileştirmek amacıyla çalışmakta olan Ziraat mühendisi Erkin ile yakınlaşır. Köyün su sorunu çözülür, Ceylan ise Almanya’ya gitmek yerine Tatlı Vatan’a kesin dönüş yapmayı seçer.

Mahmut ve Osman baz istasyonu kurma bahanesiyle köyde dolaşarak köyün zengin ailelerinin kızlarını evlilik vaadiyle kandırıp altınlarını çalarak ortadan kaybolurlar. Bir gün yine planlarını uygulayacaklarken işler planlandığı gibi gitmez. Mahmut, güzel bir köy kızı olan Sonay'ın babasının bir sürü altını olduğunu duyunca hedefini oraya çevirmiştir. Ancak Osman'ın dikkatsizliği sayesinde Sonay, Mahmut'un ne yapmaya çalıştığını fark eder ve ona oyun oynar.

İzmir'de yaşamakta olan Elya, annesinin ona yaptığı evlenip hayatını kurtarma baskısına rağmen gastronomi alanında yüksek lisans yaparak kurumsal bir şekilde çalışmayı istiyordur.