Nazlı, Burak ve Emre, farkında olmadan girdikleri ormanda, gizemli ve büyülü bir dünyaya açılan geçidin kilidini çözerler. Buradan kurtulmanın tek yolu, Kraliçe Peri’yi esaretten kurtarmaktır. Bu amaçla tehlikelerle dolu bir serüvene atılırlar; kötü kalpli Heta’nın gazabından kaçarken deniz kızları, haydutlar, cüceler ve muhafızlarla karşı karşıya gelirler. Acaba, bu üçlü Kraliçe Peri’yi özgürlüğüne kavuşturabilecek midir?

Yıllar sonra, biri cezaevinden yeni çıkmış, diğeri ise yayıneviyle anlaşma imzalamış iki eski arkadaş, İtalya’nın büyüleyici Capri adasında yeniden bir araya gelir. Buluşmalarının bahanesi, Emily’nin zengin bir İtalyan iş insanıyla yapacağı gösterişli düğündür. Ancak bu göz alıcı törenin perde arkasında ihanet, gizemler ve karanlık sırlar vardır. Marina Grande’den Capri’nin tarihi meydanlarına uzanan bu düğün, yalnızca bir kutlama değil, aynı zamanda bir cinayet sahnesine dönüşmek üzeredir. Bu arada, önceki filmde hevesli anne vlogcusu Stephanie, esrarengiz arkadaşı Emily’nin ortadan kayboluşunu araştırırken, Emily’nin kendi ölümünü kurgulayıp suçu kocası Sean’a yıkmaya çalıştığını keşfetmiştir. Ancak Stephanie, gizlice kaydettiği itirafı canlı yayında paylaşarak Emily’nin yakalanmasını sağlama şansı yakalar.

Kalender Pide, iki erkeğin, tesadüfen birbirlerinin hayatlarına girmeleriyle gelişen olayları anlatan bir hikayeye sahiptir. Kalender, babasından miras kalan ve uzun zamandır işletmeye çalıştığı restoranı son zamanlarda pek iyi gitmemektedir. Bir süre sonra, restoranının sahibi tarafından satışa çıkarılacağını öğrenen Kalender, hayatına beklenmedik bir şekilde giren Öcü ile birlikte, restoranın satılmasını engellemek için çeşitli yollar arar.

Dünyanın en çetin ve en tuhaf heavy metal grubu Impaled Rektum, Norveç'teki en iyi hapishanede cezalarını çekmektedir. Bir gün, gitarist Lotvonen’in ailesinin ren geyiği yetiştirdiği çiftliğinin iflas riskiyle karşılaştığını öğrenirler. Çiftliği kurtarabilmek için büyük bir konser düzenlenmesi ve ciddi miktarda paraya ihtiyaç vardır. Bu sebeple, bir kaçış planı hazırlanır ve dünyanın en büyük heavy metal festivali olan Wacken’a doğru yola koyulurlar. Hedef ne kadar büyükse, karşılaşacakları engeller de o kadar zorlu olacaktır. Bu, onların Wacken’ın ana sahnesinde yer almak için başlayacakları epik bir yolculuğun başlangıcıdır - her metal fanının cennetidir.

2038 yılında, dünya gizemli bir evrenin içine girmiştir. İnsanlar, devasa bir duvarın arkasında gizlenmiş ve sürekli çatışma içindedirler. Bu distopik ortamda, adında Denise olan genç bir kadın tehlikeli bir yaşam sürmektedir. Denise'in hayatı, sürekli olarak risklerle dolu bir şekilde yönlendiren Tom isimli bir bakıcı tarafından etkilenmektedir. Tom, dünyada büyük bir değişimin yakında olacağına dair umut verici sözler sunar. Ancak bu iyimser vaatler, Denise’in gergin ve zorlu yaşamını hafifletmekte pek etkili olmaz. Filmde Denise, hayatta kalmak için çaba harcarken aynı zamanda gerçeklerle yüzleşmek zorunda kalır. Tom'un sözlerine inanmak ve ona güvenmek durumundadır çünkü ileride daha büyük tehlikeler ve çözülmesi gereken sırlar bulunmaktadır. Bu yapım, izleyiciyi sadece fantastik bir evrene çekmekle kalmaz, aynı zamanda insan doğasının karmaşık yapısını da gözler önüne serer.

Jane Fairchild, 1. Dünya Savaşı sonrası İngiltere'sinde yaşamaktadır ve aristokrat Niven ailesinde hizmetçilik yapmaktadır. Devamlı alışmakta olan Jane, Anneler Günü sebebiyle bir gün izin alır. Bu izin gününde ise başka bir kadın ile evlenecek olan sevdiği adamla gizli bir görüşme yapmaya çalışır.

Çok sevimli bir ren geyiği olan Niko, hayatında hep babasının eksikliğini yaşıyordur. Uzun bir araştırmadan sonra babasının Noel Baba'nın uçan geyiklerinden biri olduğunu öğrenir. Bunu öğrenen Geyik Niko, babasını aramaya çıkarken onu macera tufanı bekliyordur.

Ren geyiği Niko, kayıp kardeşini aramaya çıkar. Ancak bu macera dolu yolculuk onun tek başına üstlenemeyeceği kadar büyüktür. Bu yüzden arkadaşlarından yardım ister. Kardeşini kurtarmak için nefes nefese bir maceraya atılan Niko, arkadaşlığın ve ailenin önemini anlar.

Niko, ren geyiği babasıyla birlikte Noel Baba'nın Uçan Kuvvetleri'ne katılır. Ancak bir gün, tanıdık birinin Noel Baba'nın kutup yelkenlisi’ni çaldığını öğrenir. Niko, Noel'e yetişebilmek için kaybolan yelkenliyi bulmak zorundadır.

Mr. Hollis, Bert’in amcası ve başarılı bir iş adamıdır. Ancak Bert’in rakibi olan bir fil, Mr. Hollis’ın hoşuna gitmez. Bu durumu düzeltmek için ormandaki doktor Dr. Jumbo’dan yardım ister. Fakat Dr. Jumbo’ya kötü niyetle yazılan gizemli ve lanetli bir reçete, doktorun hafızasını yitirmesine neden olur. En basit şeyleri bile hatırlayamayan Dr. Jumbo, yarışmadan çekilmek ister. Fakat sadık dostları onu yalnız bırakmaz ve yardım bulmak için ormanın derinliklerindeki dinozoru aramaya koyulurlar.

Danny ile Sandy mükemmel bir yaz aşkı yaşarlar. Fakat yaz bitmiştir ve bu ikili okullarına geri dönmek zorundadır. Danny, okulun ilk gününde önceden de içinde olduğu deri ceketli çetenin başına geçer. Devamlı Sandy ile yazın geçirdiği güzel günlerden bahsediyordur. Ama farkında olmadığı bir şey vardır. İkisinin de birbirlerine düşman iki grubun karşılıklı üyesi olmalarıdır.

1960'ların Amerika'sında geçen bu öykü, bir İngiliz öğrencinin olağanüstü serüvenini konu alıyor. Okula yeni başlayan bu İngiliz genç, okulun popüler kız grubunun liderinin dikkatini çekmek zorundadır. Fakat bu kızlar, yalnızca motorlu ve deri ceket giymiş gençlerle birlikte olmakta. Film, bu genç İngiliz’in hem kültürel farklılıklara adaptasyon sürecini hem de bu zorlayıcı greaser imajını edinme çabasını neşeli ve renkli bir biçimde anlatıyor. Bu süreç, okul yaşamı, aşk ve arkadaşlık konularında birçok ders sunuyor. 1960'ların ruhunu ve klasik Amerikan lise hayatını yansıtan bu film, izleyiciye hem nostaljik hem de gençlik coşkusu yaşatıyor. Her anıyla merak uyandıran bu yapım, özellikle gençlik temalı yapımları sevenler için vazgeçilmez bir eser.

Kocasını kaybettikten sonra, yalnızlık korkusuyla Sultan, çocuklarına hemen yeniden evlenmek istediğini söyledi. Oğlu Nevzat, geleneksel bir düşünce yapısına sahip olarak buna karşı çıktı ve bu durumun küçük kasabalarında, özellikle babalarının ölümünden hemen sonra, kabul edilemeyeceğini savundu. Kızı Reyhan, annesinin isteklerine saygı gösterdi fakat bu kararın aşırı aceleci olduğunu düşündü. Çocuklarının itirazlarına rağmen, Sultan kararlılığını korudu. Yeni bir koca arayışının yanı sıra, toplumsal beklentilere karşı gelerek ticaret dünyasına da adım attı. Evinin bir pansiyon haline gelmesini sağladı, bir pazar tezgahı açtı ve erkek satıcılara meydan okudu. Sultan’ın cesur girişimleri, bölgedeki diğer kadınları da geleneksel rollerinden kurtulmaya teşvik etti ve onlar da onunla birlikte pansiyonda ve pazarda çalışmaya başladı. Onun çabaları nihayetinde kadın bağımsızlığını teşvik eden bir harekete dönüştü, çünkü daha fazla kadın kendi kimliklerini kazanmaya başladı.

Cinayetle suçlanan eski hükümlü, dahi bir araba tamircisi ile masumiyetini kanıtlayan tek kurşunun bulunduğu kayıp bir araba bulmalıdır.

Charas'ın ölümünden sonra Lino ile Julia yeni bir uyuşturucu ekibi oluşturur. Kardeşi ve akıl hocasının katillerini bulma konusunda kararlı olan Leno, av esnasında kimsenin yoluna çıkmasına izin vermez.

Güney Fransa'nın etkileyici sokaklarında geçen bu öykü, Lino adındaki eski bir mahkumun etrafında şekilleniyor. Lino, suç dünyasında kendine has bir yer edinmiş bir kaçış sürücüsü ve hırsızdır. Usta olduğu bu becerilerini suç amaçlı kullanmaktan çekinmeyen Lino, özellikle araçları modifiye ederek onları neredeyse yakalanmaz hale getiren bir uzmandır. Film boyunca, bu karakterin karmaşık yaşamına dalarak, geçmişiyle yüzleşmesine ve belki de kurtuluşa ulaşmasına tanıklık ediyoruz.Lino'nun serüvenleri, yalnızca onun ustalıklı sürüş becerilerini değil, aynı zamanda insan ruhunun karanlık yönlerini keşfetmemize de imkân tanıyor. Güney Fransa'nın büyüleyici manzaralarıyla birlikte, yoğun aksiyon sahneleri ve düşündürücü diyaloglar, izleyiciyi ekran başında tutan unsurlar arasında yer alıyor. Lino'nun, hem fiziksel hem de duygusal olarak zorlayıcı bir yolculuğa çıktığı bu film, aksiyon ve derinlik arayan sinema tutkunları için mükemmel bir tercih olabilir.

Gerçek bir yaşam öyküsünden esinlenilen bu film, dünya çapında tanınan Go (baduk) oyununun iki efsanevi oyuncusu olan Cho Hun Hyeon ile onun öğrencisi ve gelecekteki rakibi olan Lee Chang Ho'nun hayatını anlatıyor. Bu iki oyuncunun ustalıkla gerçekleştirdiği hamleler, stratejileri ve oyunla beraber yaşadıkları psikolojik zorluklar, izleyiciyi adeta bir zihinsel mücadelenin içine dahil ediyor. Film, hem bir eğitmenin hem de bir öğrencinin gelişim süreçlerini, aralarındaki derin ilişkiyi ve zamanla artan rekabeti gözler önüne seriyor. Seyirci, bu iki oyuncunun başarılarını, düşüşlerini ve birbirlerine karşı verdikleri zorlu mücadelenin detaylarını takip ederken, Go oyununun inceliklerini ve bu oyunun insan ruhu üzerindeki etkilerini daha iyi anlama imkânı buluyor. Film, Go oyununa olan tutkuları ve aralarındaki ilişkideki duygusal karmaşıklıkları da başarıyla ele alıyor. Bu duygusal yolculuk, izleyicilere hem dramatik hem de ilham verici anlar sunuyor.

Bir zamanlar var olan dünya, artık önceki durumundan oldukça uzak. İklim değişikliğiyle mücadele eden ve bu tahribatın izlerini taşıyan gezegenimizde, insanlar hayatta kalmak ve daha iyi bir yaşam kurmak için yeni yollar bulmaya çalışıyor. Bu çaba, onları hayali bir toplum yapısına yönlendiriyor. Bu toplumda her şey, özellikle de insan hayatının sürekliliği açısından kritik olan ebeveynlik, büyük bir titizlikle kontrol ediliyor.Filmimiz, bu sistemde yaşayan ve çocuk sahibi olmak isteyen bir çifte odaklanıyor. Ancak bu, bunun o kadar da kolay bir karar olmadığı anlamına geliyor. Zira toplum, çocuk sahibi olmayı arz eden çiftlerin bu sorumluluğa uygun olup olmadıklarını belirlemek amacıyla oldukça katı bir değerlendirme sürecinden geçmelerini şart koşuyor. Başarılı bir çift olan karakterlerimiz, yedi gün süren ve neredeyse bir imtihan niteliği taşıyan bu değerlendirmeye katılıyor. Bu süreçte bir değerlendirici, çiftin ebeveynlik becerilerini gözlemleyerek, onların gelecekteki potansiyel ebeveyn olarak uygunluklarını test ediyor.Süreç boyunca çift, hem kişisel ilişkileri hem de bireysel yetenekleri bakımından zorlanırken, izleyici de bu sürecin sunduğu duygusal ve psikolojik gerilimi deneyimliyor. Acaba bu çift, toplumun ideal ebeveyn tanımına uyabilecek mi? Yoksa bu zorlayıcı imtihan, onları daha büyük bir mücadeleye mi itecektir? Bu soruların yanıtları, film boyunca izleyiciyi derinden etkileyen ve düşündüren bir hikaye ortaya koyuyor.